top of page
  • LinkedIn
  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube
Uzay istasyonu

𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞, 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’ta Hayata Dair İzler Bulmuş Olabilir!

Yazan: NASA/JPL-Caltech/Space Science Institute
Çeviren: Canberk Köroğlu
Düzenleyen: Tuğçe Gül Yeşilyayla

Bilim insanları Satürn’ün uydusu olan 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’un yüzeyinden fışkıran buz taneleri ve su buharının organik yaşam için önemli bileşiklerle dolu olduğunu biliyordu. Şimdi ise NASAnın 𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞-𝙃𝙪𝙮𝙜𝙚𝙣𝙨 görevinin topladığı verileri analiz ederek 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’taki “yaşanılabilirlik” kanıtlarını bir adım öteye götürüyorlar. Hidrojen siyanürün yani hayatın yapıtaşlarından biri olarak kabul edilen bileşiğin orada bulunduğunu doğrulayan güçlü sonuçlara ulaştılar!

Bilim insanları aynı zamanda uydunun tamamen buzdan oluşan kabuğunun altında olan ve gaz bulutunu besleyen okyanusun güçlü bir kimyasal enerjiyle dolu olduğunu gösteren delilleri de ortaya çıkarttılar. Şimdiye kadar tanımlanmamış olan bu enerji kaynağı, birkaç farklı organik bileşik şeklinde, Dünya'da organizmalar için yakıt olarak kullanılıyor.

𝙉𝙖𝙩𝙪𝙧𝙚 Astronomi’de 14 Aralık tarihinde paylaşılan makaleye göre bu küçük ayın içerisinde daha önce düşünülenden çok daha fazla kimyasal enerji var. Bu da demek oluyor ki yaşamın çoğalması ve sabit kalması düşünüldüğünden daha olası. Çünkü daha fazla kullanılabilir enerji aynı zamanda daha fazla yaşam olanağı demek.

Harvard Üniversitesinde doktora öğrencisi olan ve çalışmanın büyük bir kısmını Güney Kaliforniya'daki NASA Jet Tahrik Laboratuvarında gerçekleştiren Ana Yazar Jonah Peter şöyle diyor: “Çalışmamız, 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨'un yaşamın yapı taşlarını oluşturmak ve bu yaşamı metabolik reaksiyonlar aracılığıyla sürdürmek için en önemli moleküllere ev sahipliği yaptığına dair birçok kanıt sunuyor”. “𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨 sadece yaşanabilirlik için temel gereksinimleri karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda karmaşık biyomoleküllerin nasıl oluşabileceği ve hangi tür kimyasal yolların dâhil olabileceği konusunda bize önemli fikirler veriyor.” diye de ekliyor.

Çok Yönlü ve Enerjik!

Peter, hidrojen siyanürün bulunmasının önemini şöyle açıklıyor; “Siyanürün keşfi çok heyecan verici! Bu bileşik yaşamın başlangıcı üzerine olan çoğu teorinin başlangıcına işaret ediyor”. Bildiğimiz gibi yaşamın oluşabilmesi için amino asitler gibi bazı yapıtaşlarına ihtiyaç var. Hidrojen siyanür de amino asitlerin oluşması için önemli ve çok yönlü moleküllerden biri. Moleküllerini birçok farklı şekilde bir araya getirilebildiğinden çalışmanın yazarları hidrojen siyanürü amino asit öncülerinin “İsviçre çakısı” olarak adlandırıyor.
“Alternatif modelleri test ederek sonuçlarımızdaki açıklıkları bulmaya çalıştıkça kanıtlar daha da güçlendi. Sonunda hidrojen siyanür dâhil etmeden dumanın bileşimini eşleştirmenin bir yolu olmadığı açık hale geldi.” diye de ekliyor Peter.

Bilim insanları 2017 yılında 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’un kimyasına göre yaşamın olabileceğini ve varsa okyanus içerisinde olacağına dair kanıtlar buldular. Dumanın içerisindeki karbon dioksit, metan ve hidrojen kombinasyonu ise metabolik bir süreç olan metanojeneze (𝙢𝙚𝙩𝙖𝙣𝙤𝙟𝙚𝙣𝙚𝙨𝙞𝙨) işaret ediyordu. Metanojenez dünyada oldukça yaygın bir süreç olmakla birlikte dünyada yaşamın oluşmasında da çok kritik bir rol almış olabilir.

Bu yeni çalışmayla metan gazının üretilmesinden çok daha güçlü ve çeşitli enerji kimyasal kaynaklarının varlığına dair kanıtlar ortaya çıkmış oldu: Oksitlenmiş bir dizi organik bileşenin bulunmasıyla bilim insanlarının 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨'un yeraltı okyanusunda yaşamı sürdürmek için potansiyel olarak birçok kimyasal yol olduğu konusundaki düşünceleri daha da kuvvetlendi. Çünkü oksidasyon, kimyasal enerjinin açığa çıkmasına yardımcı olan önemli bir kimyasal tepkime.

Yeni sonuçlara yol açan çabanın baş araştırmacısı ve bu çalışmanın ortak yazarı olan JPL'den Kevin Hand şöyle diyor, “Eğer metanojenezi enerjisi bakımından bir saatin pili gücünde varsayarsak bulduğumuz sonuçlar 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’un neredeyse bir araba aküsünden daha güçlü olduğunu gösteriyor. Bu büyük enerjinin oradaki yaşamın kaynağı olabileceği olasılığını ortaya koyuyor.”

Doğru Yol Matematik !

Önceden yapılan çalışmalarda 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’un koşullarını taklit etmek kullanılan laboratuvar deneyleri ve jeokimyasal modellemeler yerini bu çalışmada detaylı istatiksel analizlere bıraktı.

Çalışmanın sahipleri, verideki bilgi miktarını ölçerek farklı kimyasal bileşiklerin 𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞’den gelen sinyalleri ne kadar iyi açıkladığındaki ince farkları belirleyebildiler.

"Elimizdeki verilerin eşleşmesi için aynı bir yapbozdaki gibi birçok olası parça var.” dedi Peter. "Bu parçaların en iyi kombinasyonda uydunun yüzeyinden çıkan püskürüğün bileşimiyle eşleşmesi için matematik ve istatiksel modelleme kullandık." diye de ekliyor.

Bilim insanları her ne kadar 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’ta yaşamın oluşup oluşamayacağı sorusunu kesin olarak cevaplamaya çok uzak olsalar da Peter’ın dediği gibi eldeki yeni veriler yaşamın oluşmasına yol açabilecek kimyasal tepkimelerin laboratuvarda test edilebileceğini gösteriyor.

𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞, 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨’un aktif bir uydu olduğunu ortaya çıkarttığından beri çok zaman geçmiş olsa da bize hâlâ yeni bilgiler sağlamaya devam ediyor. 𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞 ekibinin bir üyesi olan JPL Gezegen Bilimcisi Tom Nordheim, "Çalışmamız, 𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞'nin görevinin sona erdiği ancak gözlemlerinin bize Satürn ve gizemli 𝙀𝙣𝙘𝙚𝙡𝙖𝙙𝙪𝙨 hakkında yeni bilgiler kazandırmaya devam ettiğini gösteriyor," dedi.

𝘾𝙖𝙨𝙨𝙞𝙣𝙞-𝙃𝙪𝙮𝙜𝙚𝙣𝙨 görevi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz https://science.nasa.gov/mission/cassini/ sitesini inceleyebilirsiniz!

𝙆𝙖𝙮𝙣𝙖𝙠𝙘̧𝙖:
McCartney, G., Fox, K., & Johnson, A. (2023, December 14). NASA study finds life-sparking energy source and molecule at Enceladus. NASA. https://www.nasa.gov/missions/cassini/nasa-study-finds-life-sparking-energy-source-and-molecule-at-enceladus/
Peter, J.S., Nordheim, T.A. & Hand, K.P. Detection of HCN and diverse redox chemistry in the plume of Enceladus. Nat Astron 8, 164–173 (2024). https://doi.org/10.1038/s41550-023-02160-0
Deamer, D., Damer,B. (2017). Can Life Begin on Enceladus? A Perspective from Hydrothermal Chemistry. Astrobiology. http://dx.doi.org/10.1089/ast.2016.1610

bottom of page